EMDR
- Melek Merve Erkılınç Gül
- 4 Haz
- 2 dakikada okunur

Travmalar, bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek kadar güçlü duygusal izler bırakabilir. Ancak psikoterapi alanında geliştirilen bilimsel yöntemler, bireylerin travmalarını sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olabilir. Bunlardan biri de EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing – Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisidir. EMDR, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) başta olmak üzere birçok psikolojik sorunun tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmış bir yöntemdir.
EMDR Nedir?
EMDR, 1987 yılında Amerikalı psikolog Dr. Francine Shapiro tarafından geliştirilen ve travmatik anıların işlenmesini hedefleyen bir terapi yöntemidir. Bu terapi, bireyin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimleri beyinde yeniden işleyerek, duygusal yükünü azaltmayı ve semptomlarını hafifletmeyi amaçlar. EMDR’nin temel dayanağı, travmatik anıların beynin bilgi işleme süreçlerinde bir blokaj oluşturduğunu ve uygun şekilde işlenemediğini öne süren Uyumsal Bilgi İşleme Modelidir.
EMDR’nin Çalışma Prensibi
EMDR terapisinde, danışan belirli bir travmatik anıyı hatırlarken terapist, bireyin göz hareketlerini yönlendiren bilateral (çift yönlü) uyarımlar uygular. Bu süreç, bireyin beyin mekanizmalarını harekete geçirerek anının işlenmesine yardımcı olur.
EMDR sekiz aşamadan oluşur:
Öykü Alma: Danışanın geçmiş deneyimleri, mevcut belirtileri ve terapi hedefleri belirlenir.
Hazırlık: Bireyin duygusal regülasyon becerileri geliştirilir ve EMDR sürecine hazırlanır.
Değerlendirme: Hedef travmatik anı belirlenir ve bireyin bu anıya yönelik olumsuz inançları değerlendirilir.
Duyarsızlaştırma: Göz hareketleri veya diğer bilateral uyarıcılar eşliğinde travmatik anıya odaklanılır ve olumsuz duygusal yük azaltılır.
Yerleştirme: Travmatik anının yerine daha sağlıklı ve işlevsel bir bilişsel yapı oluşturulur.
Beden Tarama: Olumsuz duyguların ve gerilimlerin bedensel düzeyde kalıp kalmadığı değerlendirilir.
Kapanış: Seans sonunda danışanın stabil durumda olduğundan emin olunur.
Yeniden Değerlendirme: Sonraki seanslarda önceki çalışmalar gözden geçirilir ve terapinin ilerleyişi değerlendirilir.
EMDR’nin Etki Mekanizması
EMDR’nin etkili olduğu bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir. Araştırmalar, bu yöntemin travmatik anıların duygu yükünü azaltarak, bireyin daha sağlıklı bilişsel yeniden çerçeveleme yapmasını sağladığını göstermektedir. Beynin amigdala, hipokampus ve prefrontal korteks gibi bölgeleri bu süreçte önemli bir rol oynar. EMDR, bu bölgelerin daha düzenli çalışmasını destekleyerek bireyin travmatik deneyimi anlamlandırmasına ve yeniden işlemesine yardımcı olur.
EMDR’nin Kullanım Alanları
EMDR, yalnızca travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tedavisinde değil, aynı zamanda şu alanlarda da etkili bir terapi yöntemidir:
Kaygı bozuklukları
Depresyon
Özgül fobiler
Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB)
Panik bozukluk
Bağlanma travmaları
Yas ve kayıp süreçleri
Comentarios